
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 5. maddesi, ebeveynlerin, yasal vasilerin veya çocuğun bakımından sorumlu kişilerin, çocuklara rehberlik etme hakkını ve sorumluluğunu tanımlar. Ancak bu rehberlik, çocuğun gelişen kapasitesiyle uyumlu olmalıdır. Yani, çocuk büyüdükçe, olgunlaştıkça ve kendi kararlarını verebilme becerisi kazandıkça, yetişkinlerin rolü yönlendirmekten desteklemeye dönüşmelidir. Madde 5, çocuk, aile ve devlet arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlayarak, çocuğu yalnızca korunması gereken bir varlık olarak değil, haklarını adım adım öğrenen ve uygulayan bir birey olarak görür.
Child Rights International Network (CRIN) tarafından hazırlanan rehbere göre, bu madde “çocukların, olgunlaştıkça kendi haklarını kullanabilme yeterliliğini kazandıklarını” kabul eder. Devletler bu hakkı tanırken, yaş sınırlarını belirlerken ya da çocukların kendi kararlarını vermesine ilişkin politikalar geliştirirken, her çocuğun bireysel gelişimini dikkate almalıdır. Bu anlayış, ebeveynlerin yalnızca otorite figürü değil, çocukların haklarını öğrenmeleri ve uygulamaları için rehber olan kişiler olarak görülmesi gerektiğini vurgular.
Lansdown (2022), bu maddenin çocuğun rehberlik alma hakkını koruduğunu ifade eder. Rehberlik, çocuğun karar verme becerilerini geliştirmesine ve kendi görüşlerini oluşturmasına fırsat tanıyan, katılımcı bir süreçtir. Varadan (2019) ise bu maddeyi “çocuğun gelişen kapasitesi ilkesi” olarak yorumlar ve bunun yaşa bağlı bir olgunlaşmadan ziyade, çocuğun bireysel deneyimleriyle güçlenen bir öğrenme süreci olduğunu belirtir.
Psikolojik açıdan da Madde 5, ebeveynliğin niteliğine ilişkin önemli bir çerçeve sunar. Soenens, Deci ve Vansteenkiste (2017), ebeveynliğin çocuğun özerklik, yeterlik ve aidiyet ihtiyaçlarına yanıt verdiğinde sağlıklı gelişimi desteklediğini vurgular. Aşırı denetleyici tutumlar, çocuğun kendine güvenini zedelerken, sıcak ve saygılı bir rehberlik anlayışı çocuğun kendi sesini bulmasına yardımcı olur. Zhussipbek ve Nagayeva (2023), bu yaklaşımı “demokratik ebeveynlik” kavramıyla açıklar. Onlara göre, demokratik ebeveynlik, sevgi, sınır ve saygı arasında denge kurarak çocuğun haklarını kullanma kapasitesini güçlendirir.
CRIN’in (2024) değerlendirmesine göre, çocuklara yönelik rehberlik aynı zamanda onların katılım hakkıyla da ilgilidir. Çocuklar, yaşlarından bağımsız olarak dinlenmeli, görüşleri dikkate alınmalı ve karar süreçlerine anlamlı biçimde dâhil edilmelidir. Bu bakış açısı, ebeveynlerin ve devletin çocuklar üzerindeki mutlak yetki anlayışını sorgular. Rehberlik, otoritenin değil, karşılıklı güvenin ve öğrenmenin bir göstergesidir.
Littlechild (2019), çocuk koruma süreçlerinde ebeveynlerin ve çocukların birlikte hareket etmesinin, çocuğun yararına kararların daha etkili biçimde alınmasını sağladığını belirtir. Harnett (2007) de ebeveynliğin öğrenilebilen bir süreç olduğunu ifade eder. Ebeveynlik, çocuğun gelişim sürecine paralel olarak değişir; rehberlik de bu gelişimle birlikte biçimlenir.
Zakaria ve Santiago (2023), günümüz dünyasında dijitalleşme, bireyselleşme ve kültürel farklılıkların ebeveynlik biçimlerini dönüştürdüğünü söyler. Ebeveynlik anlayışı, otoriteye dayalı bir yapıdan uzaklaşarak karşılıklı etkileşim, iletişim ve öğrenme temelli bir sürece dönüşmektedir. CRIN’in (2024) vurguladığı gibi, ebeveynliğin biçimi kültüre göre değişebilir, ancak çocuğun haklarına saygı evrenseldir.
Sonuç olarak, Madde 5, aileyi öğrenme ve gelişim alanı olarak tanımlar. Aile içinde kurulan rehberlik ilişkisi, çocuğun kim olduğunu keşfetmesine, kararlarını anlamasına ve sorumluluk almasına yardımcı olur. Ebeveynin görevi, çocuğun düşünme ve karar verme becerilerini geliştirmesine alan açmaktır. Bu nedenle aileler, çocuğa rehberlik etme sorumluluğunu sevgiyle, saygıyla ve çocuğun gelişen kapasitesine uygun biçimde taşımalıdır.
Kaynakça
Child Right International Networks (n.d.). Article 5: Parental Guidance and the Child’s Evolving Capacities. https://archive.crin.org/en/home/rights/convention/articles/article-5-parental-guidance-and-childs-evolving-capacities.html
Harnett, P. H. (2007). A procedure for assessing parents' capacity for change in child protection cases. Children and Youth Services Review, 29(9), 1179-1188. https://doi.org/10.1016/j.childyouth.2007.04.005
Lansdown, G. (2022, January). Article 5: The right to parental guidance consistent with the evolving capacity of the child. In Monitoring State Compliance with the UN Convention on the Rights of the Child (p. 117).
Littlechild, B. (2020). Empowering involvement in child-protection processes: Balancing the rights of parents and children in terms of having their voices heard. Children in Social Work–Selected Problems of Social Work, 7.
Soenens, B. Deci, E. L., & Vansteenkiste, M. (in press). How parents contribute to children’s psychological health: The critical role of psychological need support. In L. Wehmeyer, T. D. Little, S. J. Lopez, K. A. Shogren, & R. Ryan (Eds.), Handbook on the development of self-determination. New York: Springer.
Varadan, S. (2019). The Principle of Evolving Capacities under the UN Convention on the Rights of the Child. The International Journal of Children's Rights, 27(2), 306-338. https://doi.org/10.1163/15718182-02702006
Zakaria, T., & Santiago, F. (2023). Current Study Concerning Parental Authority to Educate Children Reviewed Against the Provisions of the Child Protection Law in the Modern Era. Journal of Social Research, 3(1), 1-6. https://doi.org/10.55324/josr.v3i1.1638
Zhussipbek, G., & Nagayeva, Z. (2022). The need to bridge the gap between research on children’s rights and parenting styles: Authoritative/democratic style as an acultural model for the child’s well-being. Social Sciences, 12(1), 22. https://doi.org/10.3390/socsci12010022